Fotoğraf Makinesini Kim Buldu ?
Fotoğraf Makinesini Kim Buldu: Fotoğrafçılık bir kavram olarak düşünürsek 200 yıldan daha eskidir. Ancak bu kısa tarih aralığında, kostik kimyasallar ve hantal kameralar kullanan kaba bir süreçten, görüntüleri anında oluşturma ve paylaşma özelliğine sahip bir zamana geldiğimiz sugötürmez gerçektir. Fotoğrafçılığın zaman içinde nasıl değiştiğini ve günümüzdeki kameralara uzanan serüvenine gelin hep birlikte bir göz gezdirelim:
Fotoğraftan Önce:
İlk “kameralar” görüntü oluşturmak için değil, optikleri incelemek için kullanıldı. Alhazen olarak da bilinen Arap bilgin İbn Al-Heytham (945-1040), genellikle nasıl gördüğümüzü inceleyen ilk kişi olarak kabul edilmektedir. Bir görüntüyü düz bir yüzeye yansıtmak için ışığın nasıl kullanılabileceğini göstermek adına, kameranın öncüsü olan Camera Obscura‘yı icat etti. Aynı zamanda keşfedilmeden önce Camera Obscura‘ya dair daha önceki bilgiler ve referanslar, yaklaşık MÖ 400’e tarihlenen Çince metinlerde bulunmuştur. Bunun yanında Aristoteles‘in MÖ 330 civarında yazılarında. Ancak icat etmek Arap bilgin Heytham’a kısmet olmuştur. Arap bilginin bu cihazı keşfederken bu kaynaklardan yararlanıp; ilham alıp almadığı net bir şekilde bilinmemektedir.
1600’lerin ortalarında, incelikle hazırlanmış lenslerin icadıyla sanatçılar, ayrıntılı gerçek dünya görüntülerini çizmelerine ve boyamalarına yardımcı olmak için Camera Obscura‘yı kullanmaya başladı. Bunun yanında modern projektörün öncüsü olan sihirli fenerler de bu dönem de ortaya çıkmaya başlamıştır. Camera Obscura ile aynı optik prensipleri kullanan sihirli fener, insanların genellikle cam slaytlara boyanmış görüntüleri geniş yüzeylere yansıtmasına izin verdi. Aynı zamanda ciddi bir kitle tarafından da eğlence aracı haline geldiler.
Fotoğraf makinesi icadıyla ilgili başka bir deneme de Alman bilim adamı Johann Heinrich Schulze tarafından; 1727’de ışığa duyarlı kimyasallarla ilgili ilk deneyler yapılırken; gümüş tuzlarının ışığa duyarlı olduğunun kanıtlanmasıyla gerçekleştirildi. Ancak Schulze, keşfini kullanarak kalıcı bir görüntü üretme amacında değildi. Bu yüzden teknoloji dünyası, fotoğraf makinesinin icadı için gelecek yüzyıla kadar beklemek zorunda kalacaktı.
Fotoğraf Makinesi’ni Kim İcat Etti ?
1827’de bir yaz gününde, Fransız bilim adamı Joseph Nicephore Niepce, Camera Obscura ile ilk fotoğrafik görüntüyü geliştirdi. Niepce, bitümle kaplanan metal bir plaka üzerine bir gravür yerleştirdi ve ardından onu ışığa maruz bıraktı. Gravürün gölgeli alanları ışığı engelledi; ancak daha beyaz alanlar ışığın plakadaki kimyasallarla reaksiyona girmesine izin verdi. Niepce, metal plakayı bir çözücüye koyduğunda ise yavaş yavaş bir görüntü belirdi. Bu heliograflar veya diğer adlandırıldıkları isimleriyle güneş baskıları, ilk fotoğraf görüntüleri olarak kabul edilmektedir. Bununla birlikte, Niepce‘nin işlemi, yakında kaybolacak bir görüntü oluşturmak için sekiz saat ışığa maruz kalmayı gerektiriyordu. Aynı zamanda verdiğiniz emeğe değecek gibi de değildi. Neyse ki bu görüntüyü “düzeltme” ve kalıcı hale getirme yeteneği daha sonradan ortaya çıkmıştı.
Bir diğer bilim insanı Fransız Louis Daguerre de bir görüntü yakalamanın yollarını deniyordu; ancak pozlama süresini 30 dakikanın altına indirip görüntünün daha sonra kaybolmasını önleyebilmesi için daha uzun bir zaman geçmesi gerekecekti. Daguerre, 1829’da Niepce’nin geliştirdiği süreci iyileştirmek için Niepce ile bir ortaklık kurdu. 1839’da, birkaç yıl süren deneyler ve Niepce’nin ölümünün ardından; Daguerre daha uygun ve etkili bir fotoğraf yöntemi geliştirdi ve buna kendi adını verdi. Tarihçiler, bu yeniliği fotoğrafın ilk pratik süreci olarak belirtmektedirler.
Daguerre’nin dagerreyotipi süreci, görüntüleri gümüş kaplı bakır bir levhaya sabitleyerek başlamıştır. Daha sonra gümüşü parlattı ve iyotla kaplayarak ışığa duyarlı bir yüzey haline getirdi. Sonra plakayı kameranın arkasına koydu ve birkaç dakika ışığa maruz bıraktı. Sonrasında görüntüyü civa dumanı uygulayarak geliştiren Daguerre’nin bir sonraki hamlesi görüntüyü sabitliyerek ve sodyum tiyosülfat kullanarak kalıcı pozisyona getirmekti.
1839’da Daguerre ve Niepce’nin oğlu, dagerreyotipi ismini verdikleri haklarını Fransız hükümetine sattı ve süreci anlatan bir kitapçık yayınladılar. Dagerreyotipi; Avrupa ve ABD’de hızla popülerlik kazandı. 1850’de yalnızca New York’ta 70’in üzerinde dagerreyotipi stüdyosu vardı.
Kodak Kuruluyor:
Ardından, 1885’te George Eastman isminde bir iş adamı kağıt film üretmeye başladı. Daha sonra Eastman, yukarıda resmedilene benzeyen Kodak kamerasını icat etti. Kutu, sabit odaklı bir lens ve tek bir deklanşör hızından oluşuyordu. Fotoğraf makinesi 100 fotoğrafa yetecek kadar filmle donatılmıştı; aynı zamanda her 100 film bittiğinde yeniden yüklenilmesini gerekiyordu. O zamanlar bu kameralar şaşırtıcı derecede düşük fiyatlara sahipti ve bu buluş, kitlesel fotoğrafçılık pazarının da başlangıcıydı.
İlk Tüketici Kamerası Kodak:
Yıllar geçtikçe, kameralarla fotoğraf üretmek için çeşitli plaka yöntemleri popüler hale geldi. Ancak yine de fotoğrafçılık sadece profesyoneller veya kendini işine adamış amatör deneyciler için popülerdi. Ancak George Eastman’ın Kodak 1 No’lu kamerayı icat etmesinden sonra bu düşüncenin seyri değişti. Artık 1889 yılında sonra, sıradan insanlar da önemli anlarını yakalamak için kamera kullanmaya başlamışlardı.
Bu geliştirilen Kodak (üstte), üstünde bir sarma anahtarı ve önünde bir lens bulunan büyük, kahverengi bir kutuydu. Tüketiciler, 100 çekim değerinde film ile önceden yüklenen yaklaşık 25 $ (bugünün parasıyla 620 $‘dan fazla) karşılığında bu ürünü satın alıyorlardı. Tüketici bunu 100 fotoğraf çekmek için kullanıp, ardından geliştirilip yeniden yüklenmesi için Kodak’a geri gönderiyordu. Aynı zamanda bu işlem ise kullanıcıya yaklaşık 10 dolara mal olmaktaydı.
İlk Dijital Fotoğraf Makinesi: Sasson
Metal ve cam plakaların yerini filme bırakmasıyla kamera teknolojisi yıllar içinde değişime uğradı. Yine de, ışık ile etki ettiği fiziksel nesne arasında her zaman doğrudan bir ilişki vardı. Ardından, 1975’te Steve Sasson adında bir Kodak mühendisi ilk dijital kamerayı icat etti.
Nasıl Çalıştı ?
Sasson, prototip dijital kamerasını; bazı Motorola parçalarından, birkaç sensörden, 16 nikel kadmiyum pilden, bir dijital teyp kaydediciden ve bir Kodak film kamerasının lensinden bir araya getirdi. Sekiz kiloluk dev, her biri 23 saniye süren 0,01 mega pikselde siyah beyaz görüntüler yakaladı. Aynı zamanda bunları görebilmek için Sasson ve diğer Kodak mühendisleri, özel bir ekran da icat etmek zorunda kaldılar.
Anında Fotoğraf veya Fotoğraf Makineleri (Polaroid) Ne Zaman Ortaya Çıktı ?
Anlık işlem yapan makineler; Amerikalı bir mucit ve fizikçi olan Edwin Herbert Land tarafından icat edilmiştir. Land, polarize lensleri icat etmeden önce gözlüklerde ışığa duyarlı polimerlerin öncü kullanımıyla zaten bilinmekteydi. Ancak teknolojiyi kameralara yayarak 1948’de ilk şipşak film kamerası Land Camera 95’i piyasaya sürdü. Sonraki yıllarda bu teknoloji daha da gelişerek, Land’s Polaroid Corporation adıyla; hızlı, ucuz ve son derece sofistike siyah-beyaz film makineleri ve kameraları geliştirecekti. Aynı zamanda Polaroid, 1963’te renkli film teknolojisini tanıtarak fotoğrafçılıkta devrim niteliğinde buluşa imza attı. Bununla birlikte 1972’de, bir başka buluşu olan ikonik SX-70 katlanabilen kamerasını piyasaya sürdü.
Modern Fotoğraf Makineleri ve Kameralar ?
İlerleyen yıllarda ABD’de Kodak, Almanya’da Leica ve Japonya’da Canon ve Nikon gibi büyük üreticilerin tümü; bugün hâlâ kullanılan başlıca kamera formatlarını tanıtacak veya geliştirecekti. Leica, 1925’te 35 mm film kullanan ilk fotoğraf makinesini icat ederken; başka bir Alman şirketi Zeiss-Ikon, 1949’da ilk tek lensli refleks fotoğraf makinesini piyasaya sürdü. Nikon ve Canon, değiştirilebilen lensi ve yerleşik ışık ölçeri olan günümüzün popüler makinelerine yakın teknolojilerini ortaya çıkaracaktı. Bunun yanında fotoğraf makinesi, kamera gibi teknolojiler hız kesmeksizin gelişmeye devam edecekti..
